21 Ekim 2009 Çarşamba

Boşa Tantana


2016 oyunları Rio'da. Buna elbette, her Türk evladı gibi nedenini bilemediğim bir sempati beslediğim Brezilya ve onun dışında da blogda kendisinden övgüyle bahsettiğim devlet başkanı Lula için çok sevindim.
Yalnız gözden kaçırılmaması gereken bir nokta var o da, aday kentlere bakıldığında Rio'nun yarışı baştan kazandığıydı. Nasıl mı? Öncelikle aday kentlere bakmak lazım. Chicago, Madrid, Tokyo,Doha,Prag, Bakü ve Rio. Olimpiyatlar için genel kaide oyunların üstüste aynı kıtaya verilmemesidir. Son 50 yıla bakın bunun böyle olduğunu göreceksiniz. Dolayısıyla, 2012 oyunları Londra'da yapılacağından Madrid ve Prag'ı baştan elememiz gerekir. Doha ve Bakü'de henüz olimpiyatlar için "taze"ydiler ve zaten önce ki turlarda elenmiştiler. Geriye Rio'nun rakibi olarak 2 şehir kalıyordu, Chicago ve Tokyo.
Tokyo oyunlara daha önce ev sahipliği yapmıştı. Bu elbette yine yapmaması için bir engel değildi, ama komşusu Çin daha yeni ev sahipliği yapmıştı, yani 8 yıl aradan sonra oyunların tekrar Asya'ya hem de uzak doğusuna dönmesi ancak diğer rakiplerinin zayıflığıyla mümkündü.
Chicago ise yakın geçmişte iki olimpiyata (Los Angeles ve Atlanta) ev sahipliği yapmış ve Barack Obama'nı sempatisine rağmen Irak'ı cehenneme çevirerek, olimpiyatların ruhundaki barış ateşine su döken bir ülkenin şehriydi.
Geriye bu yüzden tek aday olarak Rio kalıyordu. Tüm Olimpiyat tarihi boyunca oyunlara hiç ev sahipliği yapamamış G.Amerika'nın (68 Meksiko City demeyin, orası "Güney" sayılmıyor) 250 milyon nüfuslu ülkesinin bir numaralı şehri. Dünyanın en büyük turizm mekanlarından olduğundan sorunsuz bir konaklama kapasitesi. Buna ilaveten spora yapılan muazzam yatırımlar ve ülkenin büyük bir kalkınma hamlesi içerisinde olması. Tüm bunlar Rio'yu 2016'nın sahibi yapmaya yettiyordu, onların önüne çıkabilecek tek engel Buenos Aires gibi başka bir büyük G.Amerika şehrinin aday olmasıydı ki kişisel fikrim kim gelirse gelsin Rio'nun kazanmasına engel olamayacak olmasıydı.
Peki 2020'yi kim kazanır? Esasın da coğrafi olarak bakıldığnda İstanbul en avantajlı şehir konumunda, ama sadece o kadar. 70 milyonu aşkın nüfusuyla sporun sadece futbol olarak görüldüğü bir ülke hiç bir zaman olimpiyat yapamaz. İsteyen bomboş tribünlerin önünde Antalya'da yapılan Dünya Eskrim Şampiyonasına bakabilir.
Bu arada bu Pele saçını mı boyuyor nedir! Yıllar geçiyor adam bir gram yaşlanmıyor. Hayır bir Hakan Tecimer'e bakıyorun sonra Pele'ye... İşin içinden çıkamıyorum:)

Hiç yorum yok: