21 Ocak 2009 Çarşamba

Gözlerim yaşardı


"o komünist zihniyeti, hala aşkla ve şevkle yaşamak isteyenler var." - 9 eylül 2006
"bu zihniyet komünizmin kalıntısıdır." - 18 ocak 2008
"hani sosyalist komünist geçinenler." - 5 nisan 2008
"iftira at tutmazsa iz kalsın. bu eski komünistlerin yöntemiydi onlar gitti, şimdi onların uzantıları devam ediyor." - 29 aralık 2008
Kendi deyişiyle komünistlerle(ki kendi gözünde tüm solcular komünisttir, çünkü bu sözleri hep CHP'yi eleştirirken sarfetmiştir) ilgili "en kalbi" duygularını çeşitli zaman ve yerlerde bu şekilde dile getiren sayın başbakan, büyük bir tesadüf eseri yerel seçim arefesinde Nazım Hikmet'e T.C. vatandaşlığının iadesini gündeme aldı. "2002 den beri aklınız neredeydi?" diye sorulabilinecek olsa da, haddim olmayarak sayın başbakan'a komünizmle ilgili bir hususu öğretmeyi görev olarak adlediyorum.
Sayın Başbakan,
Komünizmi benimsemiş insanlar için nüfus kağıtlarında bir ülkenin vatandaşı olduğunun yazması önemli değildir, hatta istenmeyen bir şeydir. Çünkü komünizm ülkeler arasında sınırların kalkmasını savunan bir "ütopya"dır(tabi bu bir gün gerçekleşirse ütopya olarak kalmayacaktır ve bakınız sosyalizm-komünizm farkı 101). Dolayısıyla, her ne kadar doğduğu toprakları ve insanları canından çok sevse ve hatta ülke hasretini dizelerinde işlese de Nazım Hikmet bugün yaşıyor olsaydı sizin bu populist çabalarınıza gülüp geçerdi. Eğer Nazım Hikmet'e yapılan haksızlıklar konusunda gerçekten samimiyseniz gelin eğitim müfredatına onun eserlerini koyun. Genç nesile abdest suyunun alyuvarlara iyi geldiği hurafeleri yerine Nazım Hikmet'in hayatını ve mücadelesini öğretin, tabi yine dediğim gibi "samimi" iseniz...

Hiç yorum yok: