21 Kasım 2008 Cuma

YOKUM!


Tamam elbette devlet şans oyunlarından para kazanacak ama İddaa'da yapılan insaf sınırlarını çoktan aştı. Öncelikle oyunu oynatan kurum özel teşebbüs, dolayısıyla oyunu oynatanın da bir riske girme gerekliliği olmalı. Elbette bu risk kağıt üzerinde mevcut ancak en az 3 maç oynama saçmalığı ve oranların düşüklüğü bu riski ortadan kaldırıyor, misal, yarın ki Köln-Hoffenheim maçında, Hoffenheim galibiyetine verilen oran iddaa da 1,90 ken sportingbette 2,25. Elbette İddaa yöneticilerinin mazereti hazır, o da devlete ödedenen payın yüksekliği. İyi de yurtdışındaki bahis kuruluşları vergi ödemiyor mu? Tabi ki ödüyor, dolayısıyla bu geçerli bir argüman değil. Zaten 3 maç kuralı konarak, bahisçinin şansı iyice azalmakta.
Bir diğer husus, bu işin tekel olarak yürütülmesi. Özel teşebbüsün tekel olmasına neden izin veriliyor? Neden başka şirketlerin piyasaya girmesi engelleniyor? Rekabet ortamında devletin kasasına giren para artmaz mı? Son olarak devlet neden internet üzerinden oynanan şans oyunlarına yasak getirdi, ülkenin parası dışarı kaçmasın diye. Peki o zaman neden İddaa'nın %51 i yabancıların?
Ne kadar kumar olarak adlandırılsa da, bu tip oyunlar ihtiyaçtan ortaya çıkıyor ve risk alan tüketicinin yani vatandaşın haklarını koruyacak önlemler alınmalı. İşe, tek maça bahis hakkı verilerek başlanabilir.

Hiç yorum yok: