19 Kasım 2008 Çarşamba

Nailin Pailin ve Türk Demokrasisi

Yukarıda ki hanımefendinin adı Lisa Ann. Kendisi oldukça popüler bir porno film yıldızı. Blogda yer işgal etmesinin nedeni ise şu sıralar, rol aldığı bir filmin Amerika'da büyük bir tartışmaya neden olması. Filmin adı "Nailin Pailin", Penthouse'un patronu Larry Flint'in yapımcılığını üstlendiği "yapıtı" diğer pornolardan ayıran nokta, Lisa Ann'in Cumhuriyetçilerin başkan yardımcısı adayı, Alaska valisi Sarah Palin'i canlandırması. Filmde başkan yardımcısı "Pailin" krizlere çözüm bulmak amacıyla yabancı liderlerden tutun da, rus askerlere kadar birçok kesimle ilişkiye girmekten imtina etmeyen bir lider portresi çizmekte(merak edenler için filmi izlemedim ama senaryosunu okudum). Filmle ilgili kopan tartışmaların ekseni ise asıl dikkat çekici olan husus. Filmi ahlak dışı, iğrenç, aşağılayıcı bulan kesimden kimse filmi yasaklatmaktan bahsetmiyor, Cumhuriyetçilerin bir numaralı kanalı Fox'ta yapılan yorumlarda, filmin yasaklanmasının mümkün olmadığı zira bunun anayasadaki first amendmenta aykırı olacağı belirtiliyordu. Dahası muhafazakarlığıyla ünlü Sarah Palin, yapımcılara tazminat davası açmayı düşünmediğini, ne kadar iğrenç olsa da,filmi ifade özgürlüğünün kutsallığı içerisinde değerlendirdiğini belirtti.
Ülkemizde böyle bir film çekildiğini bir an için düşünelim (adını siz koyun). Yapımcısından, ışıkçısına kadar, filme emeği geçenleri nelerin beklediğini ben tahmin dahi edemem (kedi karikatürüne dava açan siyasilerin varolduğu bir ülke burası). Bırakın pornoyu, Levent Kırca'dan bu yana siyasileri hicveden bir kişi çıktı mı televizyona? Şu anki siyasi figürlerin(iktidar- muhalefet) dalga geçilecek hiç mi yönü yok, yoksa sanatçılar ve tv kanalları kendilerini nelerin beklediğini bildikleri için mi, hicivden imtina etmekteler? Özgürlüğü sadece, ibadet özgürlüğü olarak algılayan zihniyetin iki yüzlülüğüdür bu durum. Ülkemizdeki demokrasi kültürünün, batıdan fersah fersah geride olduğunun kanıtıdır. "Toplumun genel ahlakına aykırılık" bahane ve yalanıyla süslenmiş dikta gerçeğidir.
Son olarak Larry Flint, gördükleri ilgiden memnun olacak ki ikinci filmi çekti, amerikan başkanını oynayan zenci başrol oyuncusunun hangi siyasiyi canlandırdığını tahmin etmek çok zor olmasa gerek.
* el salladığınız adamın düşüncesi bu ülkeye hakim olunca benzer filmler çekilebileceğine inanıyorsan, ben de sizin "taraf"tayım.

Hiç yorum yok: