18 Kasım 2008 Salı

Adında "Ak" olandan korkacaksın!

Gerçekten "hamdolsun"! Akbank'tan çıkarılan 1600 personelin haberi dört gün sonra ancak yayınlanmaya başladı. Yine de şükretmeliyiz, öyle ya eğer ekşisözlük, bağımsız haber siteleri falan olmasa, konunun üzeri tamamen örtülecekti.
Etik tartışmalar bir yana, eğer oyunun adı kapitalizm ise, işçi çıkarmak da bunun doğal bir parçası. Ancak Türkiye'nin en büyük bankaları arasında ismi geçen bir kuruluşun daha bir kaç ay önce 1500 kişiyi işe alacağını ilan edip, sonra da emekliliği gelen personelle birlikte eğitim süresi içerisinde bulunan bir çok yeni işçiyi kapı önüne koyması akıl alır gibi değil. Ben bir müşteri olarak soruyorum.
1. Kardeşim sizin hiç mi kısa, orta ve uzun vadeli planlarınız yok? Bangır bangır geliyor denen krize rağmen hangi akla hizmet bu kadar eleman alıyorsunuz? Kısa vadede personel alım planını dahi beceremeyen bir bankaya ben mevduatımı nasıl güven içinde yatırırım?
2. Hadi diyelim sınavla girenler içerisinde eğitimde yeterince başarılı olamayanları kapı önüne koydunuz, peki devlet bankalarında 20 yıllık kıdemi bulunan insanlara, "Gel bizimle çalış" diyerek, onca yıllık memuriyet kariyerlerini istafayla sonlandırtıp, 2 hafta sonra kapının önüne koymak akla, mantığa, insafa sığar mı?
3. Elinizde kalan elemanlardan bundan sonra eskisi gibi verim alabileceğinize inanıyor musunuz? Siz onların yerinde olasanız oturduğunuz koltuğun altınızdan her an alınabilme ihtimali düşüncesiyle ne kadar verimli olabilirdiniz? Daha önemlisi yarın bir gün değerinizi bilen diğer bir bankadan teklif geldiğinde pozisyonunuzu ne şekilde alırdınız?
Ayrıca bir bir lafım da kanun koyucuya; yeni işe başlayan biri için deneme süresine tamam da, daha önce başka bir iş yerinde aynı işi yapıp, aldığı teklifle yeni iş yerinde aynı işi yapacak olan adam için deneme süresi ne demek! Bu şekilde iş akdinin feshedilemesinin nasıl bir yaptırımı olmaz? Neden bu gibi durumlarda işçiyi korumuyorsun?

Hiç yorum yok: