20 Kasım 2008 Perşembe

Taşlar yerinden oynamaya başladı

Akşam gazetesi genel yayın yönetmenliğine İsmail Küçükkaya'nın getirilmesiyle, çoktandır beklenen olay, artık gerçekleşecek gibi görünüyor. Fatih Altaylı'nın, Turgay Ciner'in çıkaracağı gazetenin başına geçeceği sır değildi. Bu gelişmeden sonra, diğer transferler de şekillenmeye başladı. Doğan grubundan ayrıldıktan sonra, Aydın Doğan'a etmedik laf bırakmayan Turgut'un, köşe yazarlığının devamı için tek adres Ciner grubu gibi gözüküyor (tabi Fatih Altaylı gibi bir karakterle aynı çatı altında çalışmak Turgut için zor olabilir) Genel kanı, Oray Eğin'in de Turgut'u takip edeceği yönünde. Şahsi fikrim bu transferlerden en büyük zararı Akşam gazetesinin göreceği yönünde. Benim de aralarında bulunduğum bir çok kişinin Akşam'ı okuma sebebi olan Turgut ve Eğin'in kaybı, Akşam'a çok kan kaybettirir. İsmail Küçükkaya'nın daha ilk yazısında "şarabın tadından anlamam ama haberin kokusundan anlarım" şeklinde ki sözleri, bana İbrahim Tatlıses'in 80 li yıllarda çekilmiş bir filmdeki repliğini hatırlattı. Sonradan aşık olacağı kızın, çılgın parti düzenlediği villaya bir vesileyle gelen Tatlıses, onunla kıro diye dalga geçen şımarık topluluğa, "ben size bir soru sorabilir miyim?" der "sor" cevabını aldıktan sonra gençlere "ekmeğin fiyatı kaç para?" diye sorar, kimse cevap veremez, İbo da şımarık gençleri g.t etmenin verdiği haklı gururla, villayı terkeder. Anladık İsmail'ciğim "ince zevklerim yok ama çalışkanım" diyorsun da, bunu gurur vesilesi olarak açıklamak niye? Akşam okurunun gariban edebiyatına prim vereceğini mi sanıyorsun?

Hiç yorum yok: