28 Mayıs 2009 Perşembe

Askerlik

Her olayın ardında bir bit yeniği arayan ya da bunu komplo teorileriyle açıklayan felaket tellallarından oldum olası hazzetmem. Ancak kısa dönem askerliğin kaldırılması konusu kafalamda türlü soru işaretleri yaratmakta.

Bilindiği üzere bu durum, genelkurmay başkanı tarafından, medyanın önde gelen isimleriyle ergenekon olayını değerlendiği toplantıda ortaya atıldı. Gerekçe olarak da okumuş insanla okumamış insanın farklı muamele görmemesi olarak gösterildi.

Maalesef bu açıklama bana pek inandırıcı gelmedi, zira ordu yönetiminde alınan kararlar aynen büyük devletlerde olduğu gibi süregelen politika çerçevesinde alınmakta. Her ne kadar genelkurmay başkanı bir numaralı isim olsa da, kendisi bu tip konularda anlık ve tek başına karar vermesi teamüllere uygun gözükmemekte.

Senelerdir süren uygulama üniversite mezunlarının, askerliği diğerlerine göre daha kısa yapması yönündeydi. Bunun nedenleri belliydi, en başlıca sebep beyin gücünü iş hayatından uzaklaştırarak ekonomiye balta vurmamak. Bu elbette eşitlik bakımından tartışılabilecek olay, ama demin de dediğim gibi ordu da bu işi planlayanlar bunun böyle olmasını daha uygun görüyorlardı, ki unutmayalım bugün ki genelkurmay başkanının bu göreve gelmesini sağlayan atama süreci de kendisinden önce yönetimde bulunanlar tarafından gerçekleşmişti.

Asteğmen adayı olarak 3 aylık eğitimimiz sırasında derslerde bize rütbelilerce söylenen, ordunun profesyonel yapıya geçirilmek istendiği, er sayısısının iki yüzbine düşürülerek modern silahlara sahip bir kurum yaratılmak istendiğiydi.

Henüz 2-3 yıl öncesine kadar bu tip bir hedef belirlemiş yapının, bir anda 180 derecelik bir dönüş yapması, ister istemez akıllara uluslararası alanda Türkiye'yi yakından ilgilendiren bir hareketliliğin başlayacağı kuşkularını uyandırıyor. Zira mevcut düzende elde ihtiyaç fazlası er varken, süre arttırılarak bu fazlalığın iyice artmasının mantıklı bir açıklamasını yapmak bana güç geliyor.

Hiç yorum yok: