12 Ocak 2010 Salı

What happens in Vegas stays in Vegas


Bu sefer olmamış galiba... Yani Vegas'ta olanın Vegas'ta kaldığı. Akman'ın Vegas'ta 21 oynarken(yanında da porno fuarınmdan iki hatun varmış) gazetecinin birine yakalanmasından bahsediyorum. Beni bilenler bilir. Bağımlılık genim pek aktif değildir. Mesela sigara. Yanımda içilmesinden nefret ederim, ama ayda yılda bir bir tane yakarım ve keyfile tellendiririm ama hiç bir zaman "bir sigara olsa da yaksam" demem, keza içki de öyle. Rakı olsun, viski olsun, rom olsun pek severim kendilerini, içerim de. Ama haftasonları ve ayarında (belki de bu ayarı, sarhoş olduğumda içimden geçenleri hiç bir elekten geçirmeden karşı tarafa aktarmam dolayısıyla tutturmak zorunda kalmış olabilirim:)
Bağımlılık genimin aktif olduğu tek durum vardır benim için. O da Texas Hold'em. Şimdi burada anlatmam uzun sürer, ama bence Hold'em bir kumar türü değil, zaten olsaydı ben oynamazdım diye düşünüyorum, çünkü yine baba tarafından, paranın kıymetini bilme ve onu kolay kolay vermeme gibi bir huyum söz konusu (kısaca pintilik). Bilenler bilir, iyi de oynarım Texas Hold'em i. Tabi Sting'in dediği gibi "he doesnt play for the money he wins, he plays for respect" gibisinden bir felsefem yoktur, 5 saat masada otururum çok nadir oyuna girerim, mümkünse iki elde çiplerimi 2'ye 3'e katlarım sonra başlasın Çanakkale geçilmez.
Akman'ın oynadığı 21'e de merak salmıştım bir aralar. Hatta kart sayma üzerine kitaplar okuyup baya bir pratik yaptıktan sonra, soluğu Amsterdam Casinolarında almıştım. Ancak ilk 10 dakikada 300 Euro kaybedince, 21 maceram başlamadan bitmişti (Şerefsiz kurupiye öyle hızlı dağıtıyordu ki kartları, bırakın saymayı masadaki kartlar maça mı sinek mi anlayamıyordum).
Her neyse dönelim konumuza. Zahit Akman kimliği belli bir vatandaş, çoğu AKP'li gibi bir zamanlar sakalla dolaşırken şimdi bıyıklı olanlardan. Ve bu adam RTÜK gibi bir kurumun başındaydı. Yani yayınların "örf ve geleneklerle, genel ahlak ve adaba aykırı olup olmadığına" karar veren kurumun başkanı. Kendisi fosur fosur sigara içmesine rağmen, filmlerde sigaraların mozaiklenmesi onun zamanında uygulamaya kondu, keza masum içki kadehlerinin de. Çünkü bu kişinin bir misyonu vardı, o da bağlı olduğu tarikatın değerlerini topluma kabul ettirmek. Çünkü Akman ve onun gibi düşünenler insanı insan olarak değil, kul olarak görmekteler. Özgür iradeyi tamamen reddeden bir inanış onların ki, yani kısaca faşist.
Ama dediğim gibi Akman ve benzerlerinin sahip olduğu bu görüş, sadece kul olarak gördükleri toplumdaki bireyler için, kendi yaşamlarında bu değerlerin dışına çıkmaktan çekinmiyorlar. Yoksa islamda haram olan kumar oynamanın başka nasıl bir açıklaması olabilir ki, ya da deniz feneri vasıtasıyla milyonlarca euro tokatlamanın, ya da müslüman diye geçinip, on yıldan fazla bir süredir, Irak'ta milyonlarca insanın ölümünden sorumlu bir ülkede yaşamanın. Akman ve benzerleri farkında olmayabilir ama kendileri bir kast sistemi kurmuşlar. Üsttekilere her şeyin mübağ, alttakilere yasak olduğu. Bunun AKP'nin çok eleştirdiği "bürokratik elit"ten ne farkı var çok merak ediyorum.
Akman'a nacizane tavsiyem, aynı karttan iki tane geldiğinde onları "split" edip "double" yapması ve kazandığı parayı, Vegas'ın ünlü striptiz klüplerinde çarçur etmeyip, ülkesinde harcaması. En azından ülkeye döviz girmiş olur değil mi:)

Hiç yorum yok: