20 Temmuz 2009 Pazartesi

Zurnacı Demişken...

Başbakan, medya üzerinde yeni baskı politikasını Münevver Karabulut cinayeti üzerinden sürdürüyor. Görsel basında yapılan bazı yayınları rezillik olarak nitelendiren Erdoğan, bu durumunun aileler üzerinde olumsuz etkiler yarattığına değinerek, Münevver Karabulut cinayetini örnek gösterip "kızınıza sahip çıkmazsanız ya davulcuya ya da zurnacıya kaçar" diyerek kendine göre bir "değerlendirmede" bulunmuş.

Elbette Başbakan'ın bu sözlerinden kendisinin kadınların sahipsiz bırakılmaması gerektiğine dair bir anlayışa sahip olduğunu çıkarabiliriz, ya da kendisine "kız en azından birine kaçıyor, bazılarının sahip çıkmadığı oğulları ehliyetsiz kullandığı mercedes'le insan öldürüyor" da diyebiliriz. Ama benim dikkat çekmek istediğim konu farklı. Malum Başbakan'ın Karabulut cinayetine yaptığı vurguda, Cem Garipoğlu davulcu ya da zurnacı olarak tanımlanmış. O zaman biz burada sayın Başbakan'a soralım,

Kafa kesen zurnacının anası, Mart 2009 yerel seçimlerinde hangi partinin Başakkent ilçe meclis üyesi adayıydı?

Elbette nasıl ailelerin, evlatlarının arkadaşlık yaptığı kişilerin psikopat katil olduğunu tahmin etmesi zor ise, partilerin de aday gösterdikleri kişilerin cinayet davasında soruşturulacaklarını öngörmesi olanaksızdır. Ama bir başbakan'ın da böyle büyük laflar ederken, önce kendi geçmişine bakması gerekir. Ayrıca devletin büyükleri bir cinayet üzerinden eleştiriyi ancak o cinayetin failini yakaladıktan sonra yapabilirler.

Hiç yorum yok: