21 Temmuz 2009 Salı

Bana Borçlusun İ.Melih Gökçek




Ankara’nın göbeğindeki Akay kavşağı ile ilgili mahkeme kararı herkesin malumu. Mahkeme kavşağın trafiğe kapatılması kararını verdi. Tabi bu, her şeyde olduğu gibi bu durumdan da kendisine fırsat yaratmaya çalışan İ.melih gökçek’çe değerlendirildi. Kamuoyuna “iş yaptırmama zihniyetli CHP’li Çankaya belediyesi bu kavşağı kapattırdı, trafik sıkışıklığının sorumlusu da kendileridir” mesajı verilmekte. Halbuki olay İ.melih gökeçeğin anlattığı gibi yeni açlmış bir dava değil. CHP’li Çankaya belediyesi Akay kavşağının yapımının durdurulması için 12 sene önce açtığı davanın kararı bu. Yani tam anlamıyla geç tecelli eden bir adalet söz konusu. O tarihlerde mimarlar odasından, şehir plancıları odasına kadar herkes bu kavşağın yapımına karşı çıkmıştı, ama dünyanın en büyük kent plancısı İ.melih gökçek, bu seslere kulak tıkamıştı. Elbette ihalenin yandaş küçük firmalar girebilsin diye, proje maliyetinin düşük gösterilip sonradan arttırılması ise başka bir skandaldı.

Gelelim kavşağın kapatılmasının trafiğe etkilerine. Elbette bir çileye dönüşecek bir sıkışıklık yaşanacağı kesin. Sonuçta şehrin kalbine giden ve alternatifi neredeyse olmayan bir güzergahta Akay kavşağı. Ama bir de şu soruyu sormak gerekir, bugüne kadar yapılan onca kavşak, yol genişletme çalışması, alt-üst geçit Ankara’da ki trafik sorununu çözdü mü? Bu soruya “evet” yanıtı verecek aklı başında birini tanımıyorum. Ben hala istisnasız her gün mesai çıkışı Necatibey’den meclise gidebilmek için 15-20 dakika bekliyorum. Buna ek olarak şehir batı yönüne doğru büyüdüğünden eskiden 2 şeritliyken dahi açık olan Eskişehir yolu ODTU’ye kadar tıkanıyor.

Halbuki İ.melih gökçeğin bu kavşak ve alt-üst geçitlere harcadığı parayla Ankara’ya 40 km(şehir plancıları odası verisidir) metro yapılabilirdi. Bu mesafe Kızılay-Çayyolu, Kızılay- Yeinmahalle ve Kızılay- Sincan hatlarından en azından ikisinin uzunluğu kadar.

Bugün Ankara’lı sırf İ.melih’in saçmasapan işleri(aslında daha başka şeyler söylemem gerek ama yasalar sözkonusu) yüzünden trafikte saatlerini harcıyor ve daha kötüsü parasını kaybediyor. Şöyle düşünün bugün Çayyolunda oturan ve işyeri Kızılay’da olan biri hergün 30 km yol yapıyor. 1600 cc bir arabada bunun maliyeti 8 tl.(Bana otobüs demeyin, balık istifi 300 metrede bir durakta durup en az 50 dakikada giden şeye arabası olan adam binmez) Halbuki Metro olsaydı bunun günlük maliyeti 3 lira olacaktı. Bu kişinin haftada 5 gün çalıştığını varsayarsak İ.melih’in yapmadığı metro yüzünden bu kişinin cebinden ayda çıkan fazladan para aylık 100 lira bunu İ.melih’in işbaşında olduğu son 10 seneye vurun(metroyu hemen bitiremezdi ne de olsa) 12.000 tl yani eski parayla 12 milyar ve buna daha az yıpranacak arabanın azalan amortisman masraflarını ekleyin en az 15.000 tl. Sırf Çayyolunda 500.000 kişi yaşadığını düşünürsek, her ailede ortalama 1 araba olsa ve bunlardan yarısının Kızılay ve civarında çalıştığını düşünürsek(daha fazladır ya) 10 yılda metronun yapılmamasının sırf Çayyolunda oturanlara maliyeti, 937 milyon 500 bin tl(eski parayla 9 katriyon 375 milyon tl).

Metronun bitirilmesi için gereken para 1 milyar dolardı. Yani bize şu ana kadar maliyetinden daha fazlasını bizler benzin parası olarak ödedik. Peki İ.melih gökçeğin kafası buna basmıyor muydu? İşte bu sorunun cevabını alt geçit-üst geçit turuncuya gönül vermiş müteahhit ve %10 luk komisyonlarda arayın.

Hiç yorum yok: