1 Aralık 2008 Pazartesi

6 milyon yeni seçmen ve Tarhan Erdem


Gözümüz aydın, geçen yıl DİE verilerine göre nüfusu düşen ülkemizde mart 2009 seçimlerinde 6 milyon yeni seçmen oy kullanacak. Birileri göz göre göre bu ülkenin insanlarıyla dalga geçiyor ve çıkan sonuçlar demokrasinin tecellisi olarak nitelendiriliyor. Elbette bunun yutturulması tek aşamadan oluşmuyor. Hatırlayacaksınız, temmuz 2007 seçimleri öncesi tüm araştırmalar AKP yi birinci olarak gösteriyordu, bu zaten büyük bir sürpriz değildi, nitekim sokağı az çok bilen sıradan biri dahi bunu öngerebilirdi. Genel merak konusu ise AKP'nin bir önceki seçimde aldığı %34 lük oy oranını koruyup koruyamayacağı idi. AKP'yi birinci parti gösteren tüm anketlerde oy oranı 30 ile 38 arasında çıkarken, sadece Tarhan Erdem'in anketinde iktidarın oyu %47 gösteriliyordu. Peki Tarhan Erdem nasıl bu kadar isabetli bir nokta atışı yapabilmişti ve dahası bundan önceki araştırma sonuçlarında bu kadar başarılı olabilmiş miydi? Bu sorunun cevabını için 2004 yerel seçimlerine dönelim; Ankara'da 3 aday var, biri İ.Melih Gökçek, diğeri Murat Karayalçın üçüncü aday ise CHP'li Yılmaz Ateş. İ.Melih Gökçek karşıtlarının tek istediği solun tek aday çıkarması, Karayalçın "geride olan öndekini desteklesin" diyor, bu ortamda Tarhan Erdem, seçime bir hafta kala üç adayın alacağı oyu açıkladı. Gökçek %54 Karayalçın %11 Ateş %11. Dikkat edin bir önceki seçim Gökçek %35 Karayalçın %34.5 Taşdelen ise %11 oy almış. Şimdi siz kararsız bir seçmen olsanız bu sonuçlar karşısında ne düşünürdünüz, iki adayın oyu eşit ve rakipleri, kendi toplam oylarının iki katından fazla oya sahip. Farkeder mi Karayalçın'a ya da Ateş'e oy vermek. Hatta sıcak evinden kalkıp saatlerce sıra bekleyip oy vermeye değer mi?Peki seçimde ne oldu? Evet Gökçek aynen Erdem'in dediği gibi %54 oy aldı ama Karayalçın %21, Ateş ise %11. Unutmadan hatırlatayım, anketlerde hata payı -+%3 tür. Dahası seçimde oy vermeyen Ankara'da ki seçmen sayısı ne kadardı? 600 bin (Melih Gökçeğin güçlü olduğu yerlerde katılım %100 e yakındı)! Şimdi 2004 seçimleri ışığında 2007 seçimlerine bakalım Tarhan Erdemin iktidarın oyu tahmini tam isabet ama o da ne, MHP İzmir ikinci bölge adayı Füsun Koroğlu kılpayı kaybettiği seçimlere itiraz etmek istiyor, ama sonuçlar hemen kesinleştiği için itirazı dikkate alınmıyor. Koroğlu yılmıyor, bölgesinde ki bir mahalledeki sandık tutananaklarıyla, YSK tutanaklarını karşılaştırıyor, sadece bir mahallede CHP'ye 1550, MHP'ye 900 oy az yazılırken, AKP'ye 1000 oy fazla yazılmış. 22 temmuzu hiç unutmuyorum, saat 6 dahi olmamıştı ki power fm de ilk sonuçlara göre AKP'nin %52 ile seçimleri kazandığı anons ediliyordu. E bir dakika eskiden seçim yasakları falan olurdu, sonuçları ilk TRT açıklardı. Neler oluyordu?
ABD'de dahi sonuçların kesinleşmesi 3 günden fazla süre alırken, ülkemizde 6 saatten az bir sürede seçim sonuçları kesinleşmişti. 40 milyona yakın oyu saymak bu kadar kolay mıydı? Öyle ya tek bir sandıktaki oyları sayıp toplamak bile bir saate yakın zaman almaktaydı. Peki niye Yunanistan bir önceki seçimler öncesi Türkiye'de oy sayımını bilgisayar ortamına aktaran şirketle olan anlaşmasını tek taraflı fesh etmişti? Tüm bunlar tesadüf müydü? O gün AKP %35-38 arası bir oy almış ve diğer iki partinin oyları biraz daha yüksek olsaydı, bugün ki meclis çok farklı bir sayısal yapıya sahip olacaktı, bu unutulmamalı.
Not; Koroğlu'nun hukuk mücadelesi devam etmekte, dosya şu an Danıştay'da.

Hiç yorum yok: