3 Kasım 2009 Salı

Beter olun demek lazım ama...


Taksiciler isyanda. Nedense belli, kendi deyimleriyle "korsan taksi"ler. Esasında onlar bu korsan taksi tanımını kendilerinden başka para karşılığı hizmet veren tüm araçlar için kullanıyorlar. Yani sadece arabasını sarıya boyatıp, sahte T plakayla yollarda gezinenler için değil, mesela benim havaalanıa gitmek için kullandığım özel araç şirketini de korsan olarak görmekteler. Halbuki bu tip şirketler yasalara uygun bir şekilde kurulan, vergisini de tıkır tıkır ödeyen müesseseler, yani onlar açısından kanunsuz bir durum yok. Ayrıca kendileri "ben karşının şirketiyim abi o yüzden seni alamam ya da mesafe kısa ı-ıh" gibi nedenlerle müşteri çevirmiyorlar. Ama taksicilerin gözü öylesine dönmüş ki, HAVAŞ'a dahi tahammül edemiyorlar. İstanbul'da çoğu taksinin arkasında "HAVAŞ'a hayır " yazısını görebilirsiniz. Sırf bu yüzden artık Anadolu yakasından Atatürk Havalimanı'na yapılan HAVAŞ otobüs seferleri kaldırıldı. Hal böyle olunca da eskiden 13 liraya gidilen yola 60-70 lira verilir oldu. Sadece HAVAŞ mı? Hayır! Havaalanına yapılması düşünülen metro durağının projesi değiştirildi. Havaalanı durağından terminal arası yürüme 15 dakika. Elinde onca bavul olan bir yolcunun bu mesafeyi taksisiz katedebilmesi ne kadar kolay olur siz düşünün. İşte tüm bu arsız, gözünü para bürümüş, ahlaksız taleplerinden dolayı taksicilerden nefret ediyorum. Ama ne kadar nefret etsem de onların da isyanlarının altında haklı nedenler var. Birincisi tüm bu isyanların temelinde yatan neden para. Taksi sahipleri için hava hoş. Onlar şoförden günlük fix para kesiyor, hasılatın kalanı, mazot ve diğer giderler düşüldükten sonra şofçre kalıyor. Hal böyle olunca şöforler yövmiyelerini çıkarabilmek için eşşek gibi çalışmak durumunda kalıyorlar. Taksi plakaları deseniz nereden baksan 600-700 milyar civarı. Durak parası ayrı... Yani ortada koırkunç haksız bir rant var. Burada devletin duruma el koyması gerek. Bir kere taksi sahiplerinin kafalarına göre taksici çalıştırmalarına son verilmeli. Ücret ve çalışma saatleri belli olmalı. Duraklar belediyenin kontrolüne alınmalı. Şoförler verilen her türlü adrese en kısa yoldan gidebilecek şekilde eğitilmeli(hoş artık GPRS var).

Bir de bir zahmet milleti kazıklayan, yolcu seçen, bir ayda 137 kez kırmızı ışık ihlali yapan taksiler uzun bir süre trafikten men edilsin ki, müşteri olarak paramızla rezil olmayalım.

Hiç yorum yok: