29 Eylül 2009 Salı

İ.melih gökçek- Hilmi Güler Görüşmesi


Google'da "İ.melih gökçek Hilmi Güler görüşme" yazdığınızda 1980 sonuç çıkıyor, ve bu sonuçların hiçbirinde büyük gazetelerin linki yok(sadece ulusal kanal, internet siteleri ve elbbette youtube var). Mesela sırf Melih Gökçek yazınca 751 bin, Hilmi Güler yazınca 336 bin, alakasız olacak ama Ajdar yazınca da 780 bin sonuç çıkmakta.


Bilmeyenler için olayı özetleyelim, İ.melih gökçek ile dönemin enerji bakanı Hilmi Güler arasında geçen konuşmada, Gökçek belediyenin doğal gaz borcunun silinmesini istiyor(seçimlerde bunu "mükemmel" kullancakmış, hay ben senin bir olayın niteliğini belirtme tanımını seveyim) bakan Güler'de karşılığında partili bir arkadaşlarının Mamak'taki benzin istasyonu ruhsatı için kolaylık sağlanmasını istiyor. O an büyük ihtimalle, "Allllaaaaaah 4 milyar dolar borcu tüm Türkiye'ye yıktım" diye içten içe sevinip, telefonu tutmadığı diğer elinin parmaklarını şıklatıp Şener Şen'in Davaro filminin düğün sahnesinde yaptığı dansa benzer figürler sergileyen İ.melih gökçek'te o coşku içerisinde "tabi bakanım, hallederiz" diyerek görüşmeyi bitiriyor.


İ.melih gökçek'in coşku seli yerini tarif edilemez bir dinginliğe bırakınca, yine büyük ihtimalle keyifle tellendirdiği sigara eşliğinde, belediye çalışanlarında birini arayıp "partili arkadaşın" ruhsat işini halletmesini emrediyor. Ama çalışanından beklemediği bir yanıt alıyor. Meğerse "partili arkadaş" sıradan bir vatandaş gibi daha önce aynı yer için ruhsat başvurusunda bulunmuş ve fakat bizzat büyükşehir belediyesince bu başvuru reddedilmiş(düzeltme de mümkün değil). Burada yine benim hayal gücüm devreye giriyor ve İ.melih gökçek "Namuslu" filminde Şener Şen'e tüm paralarını verdikten sonra onun gerçekten soyulduğunu öğrenen kayınço Erdal Özyağcılar gibi sıcak çayını kucağına döküyor. Ama İ.melih gökçek bu... hemen küçükken bolca yediği eti cinler sayesinde kendi deyimiyle olayın niteğini anlatması babında kullanıyorum "süp-per" bir çözüm icat ediyor ve reddedilen önceki ruhsat başvurusunu "sehven" reddedilmiş olmasını(yani yanlışlıkla) ve kararın bu şekilde düzeltilmesini emrediyor.


Şimdi burada açık-seçil-net olarak görevin kötüye kullanılması var. Tamam telefon görüşmesinin dayanağı yasal değil, ama AK olduğu iddiasında olan bir hükümetin içişleri bakanlığı konuyu müfettişlerine inceletir ve gereğini yapar. Sonuçta benzinlik belli kriterleri yerine getiremediği için ruhsat verilmediğinden(bu kararın düzeltilemez olduğunu hatırlatam), yeni verilen ruhsatın hangi kriterler göre verildiği araştırılır ve görevi kötüye kullanma varsa savcılar harekete geçer. Aslında AKP'nin bizi sokmak istediği iddiasında olduğu AB'de böyle bir konuşma yayınlansa daha o belediye başkanı ayağa kalkmadan koltuğuyla beraber koyarlar kapının önüne.


Elbette AKP'den bu tip bir hareket beklenemez, peki Hııncal Uluç tabiriyle, "Neredesin Eyyyyy basın?televizyonlar?, radyolar?" Bu kadar büyük bir skandal neredeyse üzerinden 2 ay geçecek olmasına rağmen tek satır haber yapılmadı. Benim bu konuda iki teorim var. Birincisi bu çok olağan bir haberdi, basın bunu haber yapmaya gerek görmedi. Halbuki İ.melih gökçeğin bir yolsuzluğu yok etmesi dinlemeye takılmış olsa kesin haber yapılırdı. Ne de olsa köpeğin insanı değil, insanın köpeği ısırması haber değeri taşır.


Diğeriyse medyada İ.melih gökçek ve şehzadeleri karşısında büyük bir kaba et korukusu mevcut ve bu nedenlle bu olay dillendirilmiyor. Sizce?


p.s. 1)Google da "insanın köpeği ısırması"nı aratınca 29.400 sonuç çıkıyor.
2)"İt iti ısırmaz" da ise 5660...

Hiç yorum yok: