18 Ocak 2010 Pazartesi

Yobazlığın Dini Yok

Haiti'de ki deprem felaketinin, başta hükümet olmak üzere ülkemizde ne kadar az yankı bulduğu malum. Kimse kalkıp, çok Haiti çok uzakta falan demesin, zira aynı mesafedeki Endonezya'da depremde insanlar öldüğünde Tayyip Erdoğan'ın canlı yayında çevresine topladığı işadamlarından nasıl para topladığını hepimiz biliyoruz, çünkü orada ölenler ve evsiz kalanlar müslümandı.

Ben aslında bu yazıyı, Amerika'lı politikacı ve "long time sun of a beach(plaj manasında)" Pat Robbertson için yazacaktım. Çünkü Robertson deprem sonrasında yaptığı açıklamada, Haitili'lerin zamanında Fransız işgalinden kurtulmak için ruhlarını şeytana sattığını, dolayısıyla da Tanrı'nın çevrelerindeki tüm ülkeler gelişmiş! haldeyken onları geri bıraktığını ve depremin de bu yüzden olduğunu söyledi.

Bu açıklamayı redneck tabir edilen cahil bir taşra politikacısı yapsa gülüp geçersiniz ama Pat Robertson Cumhuriyetçi Parti'den başkan adaylığı için ön seçimlerde yarışımış ve arkasında önemli bir seçmen kitlesinin bulunduğu bir isim(evangelist olduğundan bahsetmeme gerek yok herhalde). Yani Amerika gibi kağıt üzerinde ileri bir ülkede bu adam gibi düşünen milyonlar var.

Peki Robertson'un zırvaları sadece Amerika için mi geçerli? Elbette hayır. Bizdeki dincilerin de özellikle doğal afetleri Tanrı'nın kafirlere cezası olarak yorumladıklarını sık sık görürüz. Özellikle Gölcük Depreminden sonra cemaat lideri Mehmet Kutlular'ın 28 Şubat'ın planlayıcısı olduğu iddia edilen Batı Çalışma Grubunun merkezinin Gölcük Donanma Komutanlığı olduğundan yola çıkarak, depremin Allah tarafından bu insanlara bir ceza olarak verildiğini açıklaması üzerine, her türban eyleminde ellerinde "7.4 yetmedi mi?" yazılı pankartları türbanlıları çok gördük. Elbette kimse Mehmet Kutlular'a "Madem Allah deprem yaratarak, kafir ve günahkar olduğunu iddia ettiğiniz insanları cezalandırdı, aynı mantıkla kızınız Vildan Kutlular'ın genç yaşında uyuşturucudan ölmesi için siz ne günah işlediniz?" diye sormaya cesaret edemedi.

Bugün Türk basınına baktığımızda Haiti depremi için benzer yorumları görüyoruz. Hatta islamın sıcak ve güler yüzü olarak yutturulmaya çalışılan Gülen cemaatinin yayın organı Bugün gazetesinde, Patteson'un açıklamalarına paralel olarak, Haitililer'in vodoo inancına bağlı oldukları, şeytana taptıkları ve insan kurban ettikleri( palavraya gel), bu yüzden deprem olduğu iddia edilliyor.

Gördüğünüz gibi konu yobazlık olduğunda din, ırk falan tanımıyor ve dahası bu durum büyük sermeyenin de işine geliyor. Çünkü afetleri Tanrı'nın gazabına bağladığınızda ve insanları buna inandırdığınızda, toplumun çoğunluğunu oluşturan bu bireyler geri kalanı sorgulamıyor(aslında hiç bir şeyi sorgulamıyorlar ya). Dolayısyla kimse o Pat Robbertson'a "Amerika Küba'nın önünü kesmek için zamanında Haiti'yi neden bu kadar karıştırıp onların geri kalmasına neden oldu?" diye soramıyor, ya da bizde ki f tipi yazarlara "Neden o zaman daha kuvvetli depremler gayri müslüm ve sizin inancınıza göre bu yüzden cehennemde yanacak Japonları öldürmüyor?" soramadığı gibi.

İnsanlığın bu yobazlık kıskacından kurtulacağı ve Pat Robertson'la dünya üzerindeki gibilerinin maskelerinin düşeceği günü görebilecek miyiz? Yakın zamanda hiç zannetmiyorum, belki 200-300 yıl sonra...

3 yorum:

elmayra dedi ki...

Mr. Robertson hakkinda bikac karikatur..

http://www.cagle.com/news/PatRobertson/main.asp

benkendimfilim dedi ki...

ne yazık ki böyle insanlar her zaman olacak.. hepimiz farklıyız.. önemli olan bu insanların varlığı değil.. bütünün bu tarz insanlara prim vermesi.. engel olunması gereken budur..ben sadece acıyabiliyorum.. nefret bile edemiyorum..

salamy dedi ki...

http://www.cagle.com/news/PatRobertson/main.asp

bu "adam"ın Chavez'le olan hissiyatını biliyordum. Açık açık "öldürelim şu herifi" diyor. Bir dini bütün olarak öngörüsü de hazır; "hem öldürsek venezuella'dan gelen petrol akışında bir sıkıntı da yaşanmaz"