12 Mart 2009 Perşembe

Yüksek Riskli Tren

Ulaştıramama Bakanımız Binali Yıldırım'ın büyük bir tevazu örneği gösterip, "sakın bunun adını yıldırım tren koymayın, sonra bakan kendi adını verdi derler" diyerek Yüksek Hızlı Tren olarak adlandırdığı tren en nihayetinde sefere çıkıyor.



Tren sefere çıkıyor çıkmasına ama, tam da şark işi olarak çıkıyor. TRT'de yapılan tanıtımda (tanıtım programı ayrı bir bombaydı, muhabir trenin bar kısmını tanıtırken "evet sevgili seyirciler yüksek hızlı tern yüksek süratte yol alırken dileyen yolcular trenin barında demli çaylarını yudumlayabilecekler" diyordu. Ulan trende çay mı olur! 50 lik birayı ya da 35lik rakıyı açmadan tren yüksek hızda gitse ne olur ben yüksek irtifaya çıkmadıktan sonra!) TCDD genel müdürü, trenin max. hızının 255 km olacağını ama yolun bazı kesimlerinde 90 km hızda seyredeceğini söyledi. Ama kendisi yüksek hızlı trenin neden bazı yerlerde düşük hızda seyredeceğinin nedenini açıklamadı.



Ben size açıklayayım. Tren bazı yerlerde 90km ile gidecek çünkü söz konusu yerlerde hemzemin geçitler var. Düşünebiliyor musunuz, milyar dolarlık yatırım yapıyorsunuz ve hemzemit geçitleri by-pass edecek bir çözüm bulamıyorsunuz. Fiyatı neredeyse yolcu uçakları kadar olan tren 90 la bile gitse, hemzemin geçitten bakmadan geçen bir araba, kamyon, at arabası vs ye çarptığında oluşacak hasar kimden tazmin edilecek? Cahil ama beş parasız gariban şoförlerden mi? Böyle riskli bir taşımacılığın sigorta bedelinin ne kadar yüksek olacağı kimsenin umurunda mı?


Aman benim ki de laf! Ne gerek var endişelenmeye, iki deve kesersin, lokomotifin burnuna nazar boncuğu asarsın, her seferden önce hoparlörden kaza duası yaptırırsın ve her ihtimale karşın diyanetten bir imamı vagonlarda görevlendirisin. Sonra da "ben tüm önlemleri aldım gerisi Allah'a kalmış" dedin mi iş tamamdır. Yüksek Hızlı Tren'in hayırlı olsun Türkiye!

Hiç yorum yok: